Üç yıldır çölü, kumu, yazan
şairlerin hiçbiri;
yazmadı, duyurmadı, beyazlaşmış
iskeletlerin ter ve tuzla yıkanmış
ağarmış şafaklarda yüzdüğünü...
Ve asla kendilerinden çıkmadı ecel
çağıran kum saati...
Tahayyülleri kıttı; zorlamadılar zorlukları.
Develeri yoktu ki tökezlemedi!
uykusu gelen atların ayakları kilitlenmedi...
Kum okyanusunun sağır kulaklarına;
fısıldamadı bakalit tespihlerin tok sesi.
Ölü doğan çöl şiirlerine eklendi bir yenisi...
Ölümlüleri anmadı, anlamadı hiçbir kuzgun,
kemiklerini parlatmadı ayaz geceler,
geveze akbabalar,
zamanın söylediklerini duymadı sanırım hiçbiri:
– Ders olsun size, yaşanmamış günleri
zamanın çölü yuttu, getiremezsiniz geri.
– Ders olsun size, yuvarlanan, savrulan
kumlar değil, ömrünüzdü!
Ey ölümlü İnsanoğlu;
zamandan vareste değilsin.
Zamandan bağımsız değil; ne kum,
ne çöl, ne de kum saati!