Sakura Zenzen, Japonca'da kiraz zamanı demekmiş. Bayram ve festivallerin yapıldığı, yeni başlangıçların dönüm noktası sayılan çiçek açma zamanı. Japonya'da bütün kiraz çiçekleri 31 Mart ile 3 Nisan arası açarmış ve ömürleri pek kısa olurmuş, Akira Kurosawa'nın filmlerinden öğrenmiştim ilk. Kurosawa'nın düşleri ışığın uçuşan hayallerine takılınca doğanın döngüsü karşısında insan nasıl da saygıyla eğilir bilirsiniz. Bütün o çekik gözlü gülümseyen insanların bizi şaşırtan hürmet duygusu...
Japonya deyince, Japon teknolojisinin ne kadar üstün seviyede olduğunu bilirim, bir de kiraz çiçeklerinin onların kutsalı olduğunu! Teknoloji (nükleeer teknoloji) ve pespembe kiraz çiçekleri!!!
Doğadaki bütün her şey illa da dualiteyle mi açıklanmak zorunda! Ya çiçek ya teknoloji seçimiyle başbaşa bırakılmak haksızlık olmalı! Tsunami afetiyle yitirilen pek çok Japon bu yılki kiraz çiçeklerini göremeyecek, en azından bu gezegenden göremeyecek...
Akira Kurosawa'nın düşlerinden akıp gelen bir uzak ülkeydiniz, uzak ama özenilesi... Nükleer santralleri hangi arada dizdiniz küçücük adanıza!!!
Hep bedel ödeyen ve ödeten bir dünyasal sistemin parçalarıyız. Kiraz çiçeklerinin yıldan yıla beklenen bayramsı sevincini hak edecek çok şeyimiz varken, biz insan denilen varlıklar daha, daha hızlı, daha çok, daha büyüğü yok mu diyoruz... Nükleer santrallerin vaad edip verdiklerine bakıp onlardan vaz geçebilmek mümkün mü? Çiçeklerle santraller arasında seçim yapabileceğimiz dönemeci ne zaman kaçırdık siz hatırlıyor musunuz?