Ata'yı putlaştırmadan sevenlerdenim. Dünyada ulusunun çocuklarını bir bayram günü ile şereflendiren yegane liderdir. Nice yıllar sonradır ki, Unesco 1979'u "Çocuk Yılı" ilan etti.
Peki biz zamane büyükleri ne haldeyiz? Soralım kendimize bir çocuk gibi pervasız;
Cinsiyetinizi ilk önce kim vurdu yüzünüze, eteklerinizi örtmece?
Çocuk olduğunuz ne zaman unut-turul-maya çalışıldı?
Ne kadar yakın zaman önceydi değil mi?
Ve siz bu unutturuşu umursamayı ne zaman bıraktınız?
En son ne zaman sokakta rahat rahat dondurma yiyebildiniz?
Islık çalabildiniz, şemsiyesiz yağmurda?
VE, EN SON NE ZAMAN İNSANLARA SEVGİNİZİ "DOĞRUDAN" SÖYLEYEBİLDİNİZ, KARŞILIK BEKLEMEDEN?
Kocaman bir köpeği ürkmeden ne zaman sevebildiniz? Gözlerine bakınca korkutmaz köpekler.
En son... en son... en son ne zaman...
Bu listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Bir söz vardır "Bir insana kızınca, onun da zamanında bir çocuk olduğunu aklınıza getirin. Kızgınlığınız, öfkeniz geçer" diye. Uzaklara gitmeye gerek yok, kendi çocukluğumuzdan pay biçelim yeter.