Mudanya Mudanya - Yaşam ve Kent Kültürü










3129 
İftariyelik kokan çocukluk Ramazan'larımız…
        Yazilar


Nurdan ÇAKIR TEZGIN    
  Yayın Tarihi: 22.8.2011    

İftariyelik kokan çocukluk Ramazan'larımız…

Kara böcük derdim çörek otuna çocukken, hoş şimdi de “karaböcük” demek hoşuma gidiyor. İftarlıkların ve Ramazan pidelerinin üzerindeki çörek otlarını kopartıp, parmağımla tek tek ayıkladığımı düşlerken gizlendiği yerden çıkagelir çocukluğum… Ramazan ayı her çocuğun garip isteklerde bulunduğu bir aydı nedense! İlla da gece sahura kalkılıp davulcuya para verilecek, oruç tutmak için büyüklere eziyet edilecek, sahura kaldırılmadığımız için ağlanıp zırlanacak ve büyüklerin oruçlu kafaları tütsülenecek!!!

Bir de sokaktan geçen iftariyeliklerin her çeşidinden satın alınacak. İftarlık ve iftariyelik ayrı şeylerdi. İftarlık tabiri; oruç açıldıktan sonra yenilen yiyeceklerin tümünü kapsarken, iftariyelik; sadece oruç açma esnasında ağza atılan ilk yiyecekler olarak tanımlanır. Eski Bursa’da iftariyelik geleneği vardı. Nasıl ki Ramazan pidesi yapmak sadece Ramazan ayına özel ise, iftariyelik de Ramazan'dan Ramazan’a çıkartılan tatlı mayalı, sütlü bir hamur işiydi. Açma ile poğaça arası yumuşacık, üzeri bol çörekotlu ve susamlı olan iftariyelikler çeşitli şekillerde yapılırdı. Her mahalle fırını mutlaka çıkartırdı, çünkü; Ramazan ayının geleneği sayılan bir uygulamaydı. Biz çocukların en çok hoşuna giden; bu iftariyeliklerin ibrik, kama, kılıç, tabanca şeklinde olmalarıydı. İbrik alıp kamayı bırakmak istemez, her çeşitten mutlaka satın almak isterdik.

Ramazan günü sokaklarda, tahta tabla üzerinde “taaaaze iftariyelliiik” diye satılan mayalı yumuşak hamurcuklar, gündüzleri mis gibi kokusuyla büyükleri de özendirdiğinden iftar sofralarında da birkaç tane olmasına özen gösterilirdi. Oruç açarken bir ısırık iftariyelik, bir ısırık zeytin, peynir, hurma gibi katıklarla boş ağız ve midenin ilk pası sıyrılırdı.

Esnafın son dakikaya kadar dükkanını açık tutma gayreti nedeniyle birçok Bursalı esnaf iftarını dükkanında veya yolda açmak zorunda kalabiliyordu, işte o gibi durumlarda da iftariyelik denilen bu kama, ibrik şeklindeki hamur işleri imdada yetişiyordu. Duyduğuma göre hala iftariyelik geleneğini yaşatan fırınlar mevcutmuş, günün birinde yolumu düşürüp o eski heyecanlarımı yad etmek isterim! Hey gidi eski Bursa esnafının dayanışması, Bursa sokakları ve eski Bursa Ramazanları…

Ve en safiyane çocukluk anılarımız; İnsanı nasıl da gerilere götürüyor o kokular. İftariyelik kokan Bursa’ya selam olsun diyorum…


Nurdan ÇAKIR TEZGIN

www.ascifok.com







   2861   



  .:: Yazılar


       

* Yazıların sorumluluğu yazarına aittir.
* Yasal Uyarı


© Mart 2009, MudanyaMudanya.com