Sanki her an kötü şeyleri muştulayacakmışcasına!...
Yağsa da deyip; hepimizin geride bıraktığı yaza dair yaşama geçirilememiş hayallerini bir kalemde silecekmişcesine!...
Kasaba kendi garip yalnızlığına, bir başınalığına bürünmüştü...
İlginçtir ki,geçen akşam izlediğim belgeseldeki (Curiosity) yüzyıllar öncesi Vikinglerin hava olaylarına olan inançsal tepkisi, günümüzde de geçerliliğini korumaya devam edebiliyor.
Tanrının gazabı!!!...
Şimşek Tanrısı Zeus .. Az önce homurdandı...
Zeus, eski Yunan mitolojisinde tanrıların kralı, en güçlü ve önemli tanrıdır. Gökyüzünün, şimşek ve gök gürültülerinin tanrısıdır.
Bereket ile özdeşleşmiştir, yağmur ondan beklenir...
Zeus'un kardeşi olan Poseidon Yunan mitolojisinde denizler, depremler ve atlar tanrısıdır. Hırs ve gücü temsil eder.
Az önce o da hırçın yüzünü gösterdi...
Doğa olaylarına atfedilmiş olan tanrısal güçler, zamanın gizil yollarında, insanoğlu tarafından sessizce, boyun eğerek kabul görmüştür.
Son derece nazik, bir o kadar da tabu olan bu konu, ip üstü cambazlık, bir nevi cengaverliktir de aynı zaman da!...
Stephen Hawking, bir bilimadamı olarak son derece kırılgan ve hassas olan bu sorgulamaları, Salman Rüşti'nin durumuna düşmemek için inançlara olan saygısının defalarca altını çizerek bu belgeselde de dile getirmiş!...
İnanç sistemleri, insanların doğaüstü güçlere karşı kendi savunma gereksinimleri açısından her zaman ciddi bir önem arz ediyor!..
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak o kadar önemlidir ki, bir şeye körü körüne karşı çıkmayı engeller.
