Mudanya Mudanya - Yaşam ve Kent Kültürü










3195 
Mesture Hoca Hanım'ın ardından…
        Yazılar


Nurdan ÇAKIR TEZGİN    
  Yayın Tarihi: 8.9.2012    

Mesture Hoca Hanım'ın ardından…

“Hani yazacaktın?” dedin ya, ne yazacağımı unuttum inan. Düşünüyordum, “neydi?” diye! Belki az daha düşünsem bulacaktım ya...

O kendini getirdi!

Şehadet Camii’nin avlusunda bir musalla taşından bakıyor doğduğu ve çocukluğunun geçtiği eve. Yaşlı çınar çok şey söylemek istiyor; çocukluğunun mini mini hallerini biliyor belki, koşup oynadığı bu serin cami avlusu haylazlıklarını…

Sonbaharın, sonbahardan bile sayılmadığı Eylül’ün ilk günleri henüz. Güneşin ve mavinin en parlak olduğu, çınar yapraklarının en yaprak olduğu zamanlar… Hazan, hüzne sarılmadan eksiklidir hep; hüzünbaz duyguların demlendiği bu ikindi vakti Tophane’deyiz. Hisar’ın burçları yüksek binalarla örtülmüş, görünmüyor. Şehadet Camii ve Orduevi yine yerli yerindeler. Çınar ve atkestaneleri iyice devleşmiş, öylece süzüyorlar kararan Bursa Ovası’nı tepelerden…

Ve şimdi, bir ikindi vakti musalla taşında vedaların en keskini.

Tophane'de, Hisar’da bir sokak; Kale Sokak. Doğduğu sokağa gelmek istemiş son bir kez. Çınar yapraklarının arasından, ışığın elverdiği ikindi geçirgenliğiyle dökülüyor Tanpınar’ın dizeleri; “Eliyor dört yana sakin bir günü. / Onunla bir yaşta ihtiyar çınar / Bir rüyadan arta kalmanın hüznü.”

Şehadet Camii’nin o bilinmez hüznüyle Bursa’da Zaman’ı süzüyor Eylül. Gökyüzünün perdesi kalkar Eylül’de bilirsiniz, maviyi derin derin süzersiniz de gözünüzü alamazsın o sonsuzluktan…

Ve sonsuzluk küçük an dilimlerini ışıtır dünyaya…

Onun kahverengi ve nefti yeşili sevdiğini bilir miydiniz? Bristol kartonun pütürlü yüzeyinde gezinen suluboya fırçasının ucundaki ıslaklığın, en koyu tondan açığa doğru yayılışını izlediğim okul günlerimiz geçiyor gözümün önünden. Nasıl da hayran olurdum fırça tutuşundaki güvenine. Kocaman yuvarlak gözlü kızlar çizerdi hiç acelesiz, dudakları ille de dolgun ve gölgeli olurdu! Gölgeleri kullanmadaki özgürlüğü hoşuma giderdi, o benim en sevdiğim öğretmenimdi. Resim sevdamı körükleyen, kahve ve yeşilin tüm tonlarıyla dünyayı boyayabilen Mesture Hoca Hanım, ne dingin ne güzel bir insandınız siz…

Sonsuz yolculuğunuzun ışığı bol olsun.





Nurdan ÇAKIR TEZGİN

www.ascifok.com







   2687   



  .:: Yazılar


       

* Yazıların sorumluluğu yazarına aittir.
* Yasal Uyarı


© Mart 2009, MudanyaMudanya.com