Geçen gün abonesi olduğum ''National Geographic'' dergisinin Mart sayısını karıştırırken son sayfada kısacık bir yazı ve bir fotoğraf dikkatimi çekti.
Birçok açıdan önemli bulup, bir o kadar da hayranlık duyduğum bu yazıyı paylaşmak istiyorum.
Fotoğraftaki ağaç Japonya'nın Kyoto şehrinde bulunan Maruyama Parkı'nda yer alan kutsal salkım kiraz ağacı. Diane Cook ve Len Jenshel isimli bir çift tarafından Sakura Zensen zamanı çekilmiş. Ve onlarla kamera arkası olarak kısa bir röportaj yapılmış.
Bilmeyenler için kısaca Sakura Zensen'i şöyle tarif edebiliriz: Japonların anlam açılımı çok geniş olan kiraz çiçeklerinin açıldığı ve izlenildiği dönemin adı. Öyle ki bu seromonik dönem onlar için çok önem arz ediyor.
Yaşamlarındaki pek çok başlangıç için de seçtikleri bir zaman dilimi ayrıca. Düğün tarihlerini, işe başlangıçları, tatil zamanlarını hep buna göre planladıkları söylenir.
Fotoğraftaki kiraz ağacı çok görkemli.1949 yılında 200 yıllık bir ağacın tohumundan ekilip yetiştirilmiş. İlk bakışta dikkati çekense tepesinde sanki bir ışık hüzmesi gibi duran ince çizgiler.
Bu çizgiler ağacın tepesinden aşağı doğru inen tellerden ibaretmiş ki, bunların yapılma amacıysa kuşların ağaca zarar vermesini önlemekmiş.
Daha da şaşırtıcı olansa sadece bu ağaca özel bir SAKURAMORİ varmış.
Sakuramori de ne ki derseniz anlamı ''Kiraz ağacı doktoru''. Ağacın bakımını o üstlenirmiş.
Biz hastanelerimizde kendimize bakacak doktor zor bulurken Japonların işi bu boyuta taşımaları oldukça şaşırtıcı ve doğaya verdikleri önemin boyutuyla ilgili bir durum.
Ağacın gündüz ziyaretlerine hanami, gece ziyaretlerine yozakura deniyormuş.
Fotoğraflamayı yapan çift o sırada babalarının sağlığının kötüye gitmesi sebebiyle geri döneceklerken son kez ağaca bakmaya gittiklerinde ağacın yaprakları dökülmeye başlamış. Karşısına oturup gözyaşlarını tutamayarak ağacı izlemişler ve Japonların asırlardır yaptıkları bu seramoniye hayranlık duyup hak vermişler.
Kısacık süren bir zaman diliminde açarak insanlara inanılmaz bir coşku ve yaşama sevinci veren bu ağaçlar şimdilerde etrafımızda, yol kenarlarında, kaldıysa bahçelerde açmaya koyuldular.
Yaşamın karmaşası içinde durup bir-iki dakika her şeyin gelip geçiciliği hakkında düşünüp, görsel güzelliği de içimize çekmemizin tam zamanı...