Eski yaşlılarımızın Mart dokuzu dedikleri günlerdeyiz. Gelincik otu şimdilerde en körpe zamanlarını yaşıyor. Şubat sonu itibarıyla Mart ve Nisan ayları gelincik otu zamanıdır. Çiçeğe dönüşü erkendir gelinciğin, Nisan sonuyla renklenmeye başlar. Kendine özgü ama çok da baskın olmayan karakteristik bir kokusu vardır. Böreği özeldir. Meraklısı hiç başka ot karıştırmadan sırf gelincik böreği pişirir. Kavurması ve köftesi de diğer otlarla yapılanlardan farklıdır. Tıpkı marullu et gibi, kök kısmından ayrılıp bütün olarak doğranmadan parça etli yemeği yapılır.
Etli bir tarif verecek değilim tabi! Her zamanki gibi etsiz son derece lezzetli ve sağlıklı bir yemek yaptım. Bedenen ve ruhen bütünüyle temizliğe girişen Dünyalılar için Ekinoks değişimini fırsat bilip, bu hafif yemeği pişirdim.
20-21 Mart itibariyle pek çok şey değişecek yaşamlarımızda. Neyi istiyorsak onu değiştireceğiz! Önce sağlığımızdan başlasak iyi olur dediğimden şöyle bahar tadında bir tarif gelsin Aşçı Fok’tan…
3 orta boy sakız kabağı
Yarım kilo kadar gelincikotu
Bir kuru soğan
2 -3 dal tazesoğan ve taze sarımsak
Pek az kırmızı toz biber
3 Çorba kaşığı zeytinyağı
Tuz
İstenilen boy doğranan kabaklar, pembeleşene kadar zeytinyağında kavrulmuş kuru soğan ile birlikte kapağı kapatılarak beş dakika yumuşatılır. Ardından yıkanıp doğranmış gelincik otları ve kıyılmış taze soğan sarımsak konur. (İsteyen bulgur ya da pirinç atabilir)
Kırmızıbiberi ve tuzu ile yarım çay bardağı ılık su ilave edilip kapağı kapatılır. 2o Dakika kadar pişirilir. Arzu eden yerken üzerine limon sıkar, bu bir Akdeniz geleneğidir. Yoğurt zaten Allahın emri! Yağ çekincesi olmayanlar servis ederken üzerine çiğ zeytinyağı gezdirse hoş olur. Benim pişirdiğim gibi soluk benizli olmaz en azından!