Güneyinde EBRO nehri ile sınırlı 150 km uzunluğu, 50 km genişliği, 2500'den fazla üreticisi ve 400 milyon şişe şarap üretimi ile İspanya'nın kuzey-doğusunda yer alan ülkenin en büyük şarap bölgesinden söz etmek gerekirse Rioja şarap bölgesi size sayısız sürpriz yapabilir.
Öncelikle çok karmaşık olmayan apelasyon sistemi ve üzüm çeşitleri ile yüksek standartlarda çok keyifli şaraplar içmenize olanak tanıyor.
Apelasyon 7 çeşit üzüme izin veriyor.
Ana üzüm Tempranillo % 70'e yakın kupajlarda yer alıyor. (%100 kullanımı da yaygındır.) Bunun yanı sıra graciano, grenache, carignan, beyazlarda ise yerel üzüm olan viura, grenache bianca, malvasia.
Apelasyonun üretim stillerinde de oldukça yalın bir etiket ifadesi ile karşılaşıyoruz.
Sırasıyla Joven; çok az meşe ve erken içimli şaraplar için kullanılan ifade,
Crianza; 6 ay meşe fıçı, 18 ay şişede bekleme.
Reserva; 1 yıl meşe fıçı, 3 yıl şişede bekleme.
Gran Reserva; 18 ay ve üstü meşe fıçı, 5 yıl şişede bekleme...
Bu ifadeler şişe ve fıçıda bekleme süreleri ile ilgili tüketiciye net bir fikir vermekte.
Yine İtalya ve Fransa örneğinde olduğu gibi DO (Denominascion de origen) ve DOCa (Denominascion de origen calificata ) kısaltmaları apelasyonun kontrolünde üretildiğini ifade etmektedir.
Fransa'daki filoreksiya salgını ve bölgenin Bordeaux'ya yakın olması sebebiyle buradaki üreticilerin Rioja şaraplarının kalitesinin yükselmesinde büyük katkıları olmuştur. Ve özellikle 1986 yılında İspanya'nın Avrupa Birliği'ne girmesiyle ülke şarapçılığı büyük bir ivme kazanmıştır.
Genel anlamda çilek, ahududu, hafif tütün ve dağlanmış meşe fıçı lezzeti taşıyan bölge şarapları ortadan güçlüye doğru gövdeli, yüksek asitli ve bunları dengeleyen bir alkol (%13-14) oranına sahiptir.
1991 yılında prestijli bir üst sınıf olan DOCa kategorisine yükselen LA RIOJA şaraplarında BİLBAO ETKİSİ olarak adlandırılan modern mimarinin yansımalarını tüm bölgede görmek olasıdır.
Başta Amerikalı mimar Frank .O Gehry olmak üzere sayısız modern stilde mimarlar bölgeye büyük bir devinim katmışlardır.
Bunun ancak Guggenheim Müzesi'ni gezince ayırdına varıyorsunuz.
Bu dünyaca tanınmış müzenin mimarı, aynı zamanda Marques de Riscal şaraplarının üretildiği binanın da tasarımını yapmış.
Rioja'nın en büyük üreticilerinden olan bu Bodegas da görülmeye değer bir şahaser.
Rioja'nın üç bölgesinden biri olan Rioja Alavesa'nın başşehri Laguardia
surlarla çevrili, araç trafiğine kapalı, çok şirin bir ortaçağ kasabası.
300'ün üzerinde mahzene sahip Rioja şarap yolu üzerinde mutlaka görülmesi gereken bu kasabada da yine modern sanatçıların eserlerine yer verilmiş.
Hemen yakınında Basklı bir mimarın (İnaki Aspiazu) tasarladığı dev sayılabilecek Bodegas BAIGORRI 80-100 yıllık asmalardan yapmış oldukları B 70 adlı şarabı ile dikkat çekiyor.
110 Euroluk fiyatı ve çok uzun yıllanma süresi ile Avrupa'nın parlak şarapları arasına girmeye aday.
Baıgorrı'deki mahzen gezimizin ardından Michelin'li şefin Bodegas'ın mutfağında yapmış olduğu yemek-şarap eşleşmesi, özellikle soslu morina balığı çok etkileyiciydi.
Bir sonraki durağımız Rioja şarap bölgesi içinde Bask sınırına yakın Briones kasabasında bulunan şarap kültürü müzesi idi. (Dinastia vivanco Museo de la Cultura del vino) 9000 metrekarelik kapalı alana sahip bu müze milattan önce 2. yüzyıldan günümüze kadar şarapla ilgili tüm tarihsel süreci ve ekipmanı, ayrıca büyük ressamların orijinal eserlerini (Picasso, Miro vs...) bünyesinde barındıran Avrupa'nın en büyük şarap müzesi ünvanını taşımakta.
Kendisi de bir bodegas olan Vivanco, crianza ve reserva stilinde fiyat kalite dengesi çok iyi şaraplar üretmektedir.
Rioja şarap bölgesinde yer alan diğer önemli üreticilerden bazıları da şunlardır:
Berberana, contino, La rioja Alta, Marques de Caceres, Bodegas Marques de Murrieta...
Gezimizin son durağı, Atlas Okyanusu kıyısında yer alan gizemli coğrafyası ve muhteşem doğası ile tatil ve gastronomi cenneti San Sebastian. Gün içinde med-cezir hareketlerinin rahatlıkla izlenildiği, 3 tane 3 Michelin'li restaurantı ve sayısız pintxo barların yer aldığı 2016 Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlanan bu şehir Avrupa'nın yeni yükselen trendidir.
Tanınmış Michelin yıldızlı şef Martin Berasatequi'nin yönettiği öğle yemeği tadımı, restaurantın tarihi dokusu ile Rioja şarapları eşliğinde bizlere güzel bir veda niteliğindeydi.
Geriye dönüp baktığımızda benzer coğrafyalarımıza rağmen tarıma, yeme-içme kültürüne, tarihsel doku ve modern sanata bakışları ile bizlerden yüzlerce adım ilerde olmalarına şaşmamak gerekiyor.
Bilbao etkisi irdelenmeye değer!!!
