Mudanya Mudanya - Yaşam ve Kent Kültürü










 
Whiplash; Başarı için tutku da gereklidir ama...
        Sinema


Esin ÇAKIR    
  Yayın Tarihi: 18.1.2015    

Whiplash; Başarı için tutku da gereklidir ama...

Oscar'ın şerefine arka arkaya kaliteli filmler arz-ı endam etmeye başladı uzunca bir kuraklık yaşayan sinema dünyasına.

Boyhood, İmitation Game, Whiplash ve merakla beklediğimiz şimdiden birçok ödül almış bulunan Birdman... vs.

Şimdilik sadece ''Whiplash''i anlatmak istiyorum; çünkü uzun zamandır böylesi etkileyici ve her yönüyle kaliteli bir film izlemek kısmet olmamıştı. Nicedir unuttuğum bu keyfi bana yaşatan bu yapıma emeği geçenlere peşinen şükranlarımı sunuyorum.

Whiplash'in sözlük anlamı kamçılama veya bir çeşit boyun ağrısı olarak gözüküyor ama filmde bir caz parçasının adı. Gerçi iki anlama da çekilebilir. Başarı için kamçılama daha olası gözüküyor.

Miles Teller'in canlandırdığı Andrew karakteri, 19 yaşında babası ile arası iyi olan, ama aile içinde çok da ciddiye alınmayıp başarma azmiyle bir nevi kamçılanan bir baterist. İşte bu baterist J.K.Simmons'ın oynadığı zalim eğitmen Fletcher'in eline düşerse ne olur?

İkili arasındaki savaş oyunları, film boyunca sizi adeta hipnotize edip, bir sürü duygudurum karmaşası arasında gel-gitler yaşamanıza neden oluyor. Oyuncular karşılıklı öyle bir döktürüyorlar ki nefesinizi tutup onların bu savaşına ilk elden tanıklık ederken buluyorsunuz kendinizi. Caz üzerine yapılmış bir filmin böyle bir aksiyon olabileceğine söyleseler inanmazdım. Başından sonuna yoğun bir ilgiyle, hop oturup hop kalkarak izlenen son derece başarılı yapım.

2-3 dalda 2015 Oscar adayları arasında gösterilen ve sessiz sedasız piyasaya arz edilen filmin en büyük kozu J.K.Simmons.

En iyi yardımcı aktör kategorisinde bu rolüyle Oscar adayı olan Simmons'ı çeşitli tv dizilerinden tanıyoruz.

Ama burada kolaylıkla abartıya kaçacak olan birçok kötücül sıfatı son derece doğal bir şekilde kendine yakıştırmış ve nefretimizi kazanmayı başarmış bir rol oynamakta. Gerçekten çok keyifli...

Filmin temposu da gerçekten son derece akıcı.

Uzunca bir final sahnesi var ki dillere destan olacak nitelikte. Gözünüzü bile kırpmadan ve sanki siz bu performansı sunuyormuşçasına kan ter içinde kalıyorsunuz. Ve en sondaki bakış ve minimalist bir tebessüm olayı kökünden bitiriyor.

Kalakalıyorsunuz oturduğunuz yerde...

Ben ''Black Swan''ın bir nevi müzikal versiyonu gibi yorumladım filmi.
Ve kanımca sinema tarihinde de üst sıralarda yerini bulacaktır.

İzleyin lütfen pişman olmayacaksınız...


Esin ÇAKIR









   3077   



  .:: Yazılar


       

* Yazıların sorumluluğu yazarına aittir.
* Yasal Uyarı


© Mart 2009, MudanyaMudanya.com