Mudanya Mudanya - Yaşam ve Kent Kültürü










 
Münir Nurettin SELÇUK
        Portreler


  Yayın Tarihi: 12.7.2009    

Münir Nurettin SELÇUK


1901'de İstanbul'un Sarıyer semtinde doğdu. 1907'de Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi'ni bitirip Kadıköy Sultanî'sine yazıldı. Aynı yıl Darülelhan'a da girdi, Zekaizade Ahmed Efendi'den dört yıl ders aldı. Daha sonra Ali Rıfat Bey'in (Çağatay) başkanlığındaki Şark Musiki Cemiyeti'ne girdi.
Münir Nurettin 1920'lerin ilk yıllarından başlayarak uzun yıllar düzenli olarak plak doldurdu. Sahibinin Sesi, Orfeon Record, Polydor, Odeon, Pathe şirketleri için doldurduğu plaklar onun zamanla çok geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmasını sağladı. Selçuk 1953'te İstanbul Belediye Konservatuvarı'na üslup ve teganni öğretmeni olarak atandı. Ertesi yıl konservatuvarın icra heyeti şefliğine getirildi. Bu tarihten 1976'ya kadar, yirmi iki yıl boyunca üç yüz civarında konser yönetti. Çok geniş bir ilgi gören bu konserlerin verildiği yıllar icra heyetinin en parlak dönemidir. Selçuk icra heyeti şefliğine getirildiği yıl, İstanbul radyosunda müşavirlik görevi de üstlendi. Üç yıl süren bu görevi sırasında stajyerlere ders verdi; gerek konservatuvarda, gerekse radyoda hoca olarak pek çok okuyucunun yetişmesinde emeği geçti. Bir eğitmen ve öğretmen olarak da kendisinden sonraki kuşaklar üzerinde derin izler bıraktı, İstanbul Radyosu ve İcra Heyeti için yazdığı notalarla da musiki kütüphanesini zenginleştirdi. Selçuk, Mısır, Irak, Suriye, Macaristan, Avusturya ve İngiltere'de konserler verdi. Mısır'da bulunduğu sıralarda Ümmü Gülsüm ve Abdülvahap ile dostluklar kurdu, bu çok ünlü sanatçıların takdirlerini kazandı. Münir Nurettin Selçuk 27 Nisan 1981'de öldü; mezarı Bebek'teki Aşiyan Mezarlığı'ndadır.

Selçuk yirminci yüzyıl Türk musikisinin en önde gelen birkaç sanatçısından biridir. Türk musikisinin konserler, taş plaklar ve radyo yayınları ile izlenebilen icra tarihi içinde onun kadar etkili olmuş bir başka hanende daha gösterilemez. Öyle ki, bu yüzyılın icra tarzları "Münir Nurettin'den önce" ve "Münir Nurettin'den sonra" ayırımıyla değerlendirilebilir ancak. İcraya en önemli katkısı, daha çok hafızlara özgü olan "gaygaylı" okuyuş tarzını büyük ölçüde temizleyerek yerine daha sade, daha "düz" bir okuyuş getirmesidir. Gerçi gırtlak nağmelerini o da kullanmıştır; ama bunlar eski hanendelerinkine göre çok sade ve düz nağmelerdir. Selçuk eski geleneğe özgü bu gırtlak süslemelerini yeni bir anlayış, zevk ve teknikle, büyük bir ustalık göstererek kullanmıştır. Sözgelimi, sazlara özgü çarpmaları çok güzeldir. Selçuk özellikle Paris'te ses tekniği eğitimi görüp yurda döndükten sonra üslubunu gitgide olgunlaştırıp mükemmelleştirdi.
Sesinin lezzeti altmışlı yaşlarında iken bile kaybolmamıştı. Yetmiş yaşını geçtikten sonra bile konserler vermiş, plaklar doldurmuştur. Sesine ve sağlığına çok özen göstermesi, ses tekniği bilgisi, sanat heyecanını hiçbir zaman yitirmemesi ve sağlığı elverdiği sürece musıkiden kopmaması onun uzun bir musıki ömrü olmasını sağlamıştır. Selçuk sesini bir saz gibi kullanabilen eşsiz bir hanendeydi. Yirminci yüzyılda icra açısından büyük bir atılım gösteren Türk musıkisinde bu başarının ilk doruk noktası Tanburî Cemil Bey, ikincisi ise Münir Nurettin Selçuk'tur.








   2691   



  .:: Yazılar


       

* Yazıların sorumluluğu yazarına aittir.
* Yasal Uyarı


© Mart 2009, MudanyaMudanya.com