Merinos İlkokulu’na çok sık gelirdi Şeref Erler. Koltuğunun altında siyah deri bir çanta, kucağında kitapları olurdu hep. Kısa boylu, hafifçe öne eğik yürüyen, takım elbiseli memur görünüşlü bir amcaydı. Çocuk gözümle babamdan daha yaşlı olduğunu düşünürdüm! Sınıfımızın kapısını hafifçe tıklatarak girerdi içeri. Öğretmenim Mübeccel Hanım onu son derece nazik bir şekilde buyur eder, yine çok kibarca kapıya kadar geçirip yolcu ederdi. Sonrasında elindeki kitapları bize gösteren öğretmenim yardımcı kitap olarak isteyenin alabileceğini söylerdi.
Şeref Erler’i Necatibey Kız Meslek Lisesi'ne gittiğim yıllarda Heykel önünde de görmüştüm birkaç kere. Yine elinde o deri çantası ve kitaplarıyla…
Farklı yıllarda bastırmış olduğu “Bursa'da Eski Eserler Eski Şöhretler ve İlçe Çevre İncelemeleri” ile “Bursa Vilâyeti Rehberi: Eski Eser Kaplıcalar Uludağ Plajlar Kamplar” kitaplarını satın almıştım.
Bugün kitaplığımın tozlu rafları arasında karşıma çıkınca haliyle anılarım debreşti. Bir kitap kendi tozuna bakmadan, çocukluğunun toz topraklı en naif günlerine götürebiliyor insanı.
Kitaptan bir alıntı:
"ÇEKİRGE ADI NEREDEN KALDI?
15.Yüzyıl sonlarında II. Bayazıt zamanında bilgin ve şair Çâkeri takma adı kullanan Çâkeri Sinan Çelebi, Hüdavendigâr medresesinde müderrislik yapmıştır. Ana dili gibi Fransızca ve Arapçayı iyi bilen bu zatın ilminden istifade etmek için çevresinde toplanırlar, ilmi konuşmalar yaparlarmış.
Çâkeri (kul) anlamına gelir. Çakerînin oturduğu yer anlamına gelen bu semtin adı Çakerge kalmıştır. Zamanla halk dilinde Çekirge hamamını da bu zatın yaptırdığı muhtemeldir." Sayfa: 38
Kitaplar, kişisel tarihimizin canlı bekçileri olma görevini hâlâ sürdürüyorlar. Günümüzün dijital hafızası içine kaydolacağını bildiğim için yazdım bu satırları. Yoksa biliyorum ki, bu dünyadan ben de göç ettiğimde bu eski Bursa kitabı da kim bilir kimin eliyle hurdalığa gidecek. Artık kütüphaneler de kitap bağışına nazlı bakar oldu. Pek çok kişi evindeki eski kitabı başından savmak için kütüphanelere bağışlamanın yolunu seçtikçe zavallı kitaplar eski değerini kaybeder oldu. İşte bizler gibi birkaç kelaynak kuşu ömrü yettiğince kitaplara sahip çıkacak, sonrası için neler olur bilemiyoruz.
Bu vesileyle Bursa yazın tarihine emeği geçen yazar Şeref Erler’i de anmış olduk. Ruhuna değsin.