Altmış ve yetmişli yılların Bursa’sında damalı dolmuşlarımız vardı. O zamanlar otomobil sayısı ve çeşitliliği de kısıtlı olduğundan sadece hali vakti iyi olanların otomobili vardı. Her sokağa bir taşıt sahibi kişi bile düşmezdi neredeyse.
Düğünlerde gelin alayı ve sünnet konvoyları için damalı dolmuşlar ve taksiler kiralanırdı. Eğer akrabadan birinin özel otomobili varsa gelin ya da sünnet arabası olurdu. Çoğunlukla da böyle yakın bir akraba bulunmaz, dolmuş taksi kiralanıp süslenir yan dikiz aynasına da havlu bağlanıp düğün arabası yapılırdı. Sünnet arabası olan dolmuşçular ne yapacaklarını bilirlerdi. Önce Emir Sultan Külliyesi’ndeki Emir Sultan türbe ve camiyi ziyaret eder dua okunmasına eşlik ederlerdi, sonra eğer yapılacaksa aile mezar ziyareti de yaptırıp konvoy halinde Bursa caddelerini turlatırlardı.
Tutulmuş otomobil sayısı cemiyet sahibinin varlık durumunu ifade ederdi. Bazen on on beş kadar, bazen otuz kırk kadar dolmuş, taksi kiralanırdı.
Araba sevdası biz çocukların vazgeçilmezi olduğundan, bu düğün konvoylarında hep bir ağızdan “şoför abi yavaş Çekirge’yi dolaş” tekerlemesini söylerdik. Oturulan semt Maksem, Pınarbaşı, Muradiye, Teleferik de olsa ille de Çekirge’ye gidilip dönülecektir. Her neresi olursa olsun, Heykel, Altıparmak ve Çatalfırın’dan mutlaka geçilirdi.
Bu düğün konvoylarıyla ne kadar uzağa gitsek doymazdık, sürekli “şoför abi yavaş Çekirge’yi dolaş” nakaratıyla şoför amcayı taciz ederdik!