Ölüm haberini duyunca sanki çok yakın, samimi bir dostumu kaybetmiş gibi oldum.
2003 yılında aldığım 2. albümü ''The Living Road'' ile tanışmıştık. Defalarca bu büyülü ve gizemli Güney Amerikanvari ses odamın duvarlarında yankılandı durdu. Kah beraber upuzun uzayıp giden yollara döküldük, kah çıtır çıtır yanan bir sokak varilinin başında dertleştik, kah çimenlere sırt üstü yatıp garip şekilli bulutlardan fal tuttuk... Kısaca çok şey paylaştık onunla. Kısa yaşamına az ve başarılı işler sığdırmış bir sanatçıydı.
Ve şöyle diyordu ''Soon This Space Will Be Too Small'' adlı şarkısında:
Birazdan bu yer küçük gelmeye başlayacak,
ve dışarıya çıkacağım.
geniş yamaçlara,
vahşi rüzgarların estiği
ve soğuk yıldızların parladığı
ayağımı yollara koyacağım.
buradan dünyanın kalbine taşınacağım
gemi kadar güçlü olacağım
balina kadar bilge
ve üç kelime(yi) söyleyeceğim
bu hepimizi kurtaracak
ve üç kelime(yi) söyleyeceğim
bu hepimizi kurtaracak
birazdan bu yer küçük gelmeye başlayacak ve öyle güleceğim ki
duvarlar oyulacak
sonra üç kere öleceğim
ve yeniden doğacağım
küçük bir kutu içinde altın bir anahtarla
ve bir uçan balık beni serbest bırakacak
birazdan bu yer küçük gelmeye başlayacak
tüm damarlarım ve kemiklerim
yanıp kül olacak
beni
siyah demir bir kaba koyabilirsiniz
ve tozlarım,
etimin söylemeyeceği şeyleri söyleyecek
birazdan bu yer küçük gelmeye başlayacak
ve dışarı çıkacağım
ve dışarı çıkacağım
ve dışarı çıkacağım...
Kalsa idi eminim çok daha güzel işlere imzasını atacaktı. Biraz fazla acele mi etti ne?