Koptur Turizm'in ''Dünyanın renklerine yolculuk'' serisinde katıldığımız TOSCANA seyahati, bir şarap ve lezzet tutkunu olarak beni fazlası ile mutlu etti.
Sevgili rehberimiz Serdar Arnas, hem ''Mutfak Dostları Derneği''nin kurucu üyelerinden, hem de şarap konusunda oldukça yetkin, kıtalar arası sayısız rehberlik hizmeti, engin tarih bilgisi ve sentez, kültür çıkarımlarıyla bu turda bize çok keyifli rehberlik yaptı. Ona buradan kocaman bir teşekkür yolluyorum.
Çok sıkıştırılmış ve yoğun bir program olmasına rağmen, keyifli, görsel şölen içeren mekanlar ile, klasik İtalyan mutfağının seçkin örneklerini ve muhteşem şaraplarını tatma olanağı bulduk. İTALYA, coğrafya ve yeme içme kültürü olarak bize benzer bir ülke, fakat her konuda işlerini daha ciddiye aldıkları kaçınılmaz, sonuçları ortada. Bölgesel terruar hiyerarşisi, tarihsel konumu gereği planlanmış sit alanları ve kültürel mirası sahiplenmeleri, tarımın her alanındaki üretim ciddiyetleri beni oldukça etkiledi.
TOSCANA, Roma'nın 280 km kuzey batısında, uzun sahillere, geniş ovalara ve ilginç tepelere sahip, bizim Batı Karadeniz iklimine yakın havası, küçük şirin kasabaları, minik turistik şehirleri ile kendinizi ortaçağda yaşıyormuş hissini uyandıran ve buram buram şarap kokan bir bölge. Şarap üretiminin yanında, küçücük zeytinlerden elde ettikleri inanılmaz meyvemsi zeytinyağları, meşhur peynirleri ve jambonları ile lezzet yolculuğunda vazgeçilmez duraklardan.
Toscana'da yer alan Ortaçağ kasabaları genellikle kendi isimlerini verdikleri şarap bölgeleri haline gelmiş, bağcılık, Fransa ölçeği ile karşılaştırıldığında daha geniş alanda uygulanmakta ve hemen hemen her bağda zeytincilik var. Çok büyük üretici aileleri içinde barındıran bir sektör. İtalya'yı şarap, zeytinyağı ve sirke cenneti yapmış.
İleriki günlerde bu seyahatim ile ilgili görsel ve tadımsal deneyimlerimi biraz da özendirerek sizlerle paylaşmaya çalışacağım.