Bayram sebebiyle gittiğimiz Toscana gezisinden bazı izlenimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Bu bir gurme gezisi olduğundan bununla ilgili konuları ''Yudumluk'' köşesinde okuyabilirsiniz. Ben genel görünümlerle ilgili yazmak istiyorum.
O yüzden konumuz ''Toscana'nın Kapıları''...
Toscana çok özel bir bölge aslında. Orta kuzey İtalya konumunda yer alan buranın özelliği şarap bölgesi ama, tarım ve zeytin açısından da çok önemli olduğunu uzun süreli yolculuğumuz boyunca gözlemleme fırsatını bulduk.
Coğrafi açıdan Roma'dan Siena'ya olan 4 saatlik yolculuğumuz boyunca kendi ülkemizden çokta farklı bir topografik konumda değildik. Denize paralel gittiğimiz süreçte Türkiye'ye benzer bir tarımsal coğrafya içindeydik. Ancak Siena'ya gelince iş değişti. Ve ondan sonraki her kasaba tam bir Ortaçağ yapılanmasının bozulmamış, hiçbir şekilde müdahale edilmemiş versiyonlarını barındırıyordu.
Son derece yoğun geçen bu gezi sürecinde beni etkileyen noktaları vurgulamak istiyorum.
İlk olarak Siena Kasabası, Ortaçağ mirasına son derece sahip çıkmış, bozulmaya, yıkıp dökmeye izin vermemiş, tarihsel bilincini sonuna kadar korumuş bir yer. ''Palio At Yarışları'' onların ''İL Campho'' meydanında geleneksel olarak her yılın temmuz ve ağustos aylarında yaptıkları çok özel at yarışlarına sahne olan bir mekan. Son derece de büyüleyici. Rehberimiz bizim de ısrarlı sorularımızla bu geleneksel töreni son derece keyifle anlattı. Meryem Ana'nın pelerininin buraya serilmesinden başlayan, Katolik inançlar çerçevesinde her türlü ayrıntı açısından insanı gelmeye ve bu ritüeli seyretmeye teşvik eden bir konuşma dinledik.
Sonrasında ''DUOMO KATEDRALİ''ni gezdik. Ben kendi açımdan Avrupa'da birçok benzerlerini gördüğüm örneklerden sonra, bu yapıdan son derece etkilendim. Neden derseniz buradaki fark, yere mermer üzerine işlenmiş figürlerin ihtişamı idi. Daha devasa bir örneği Floransa'da varmış ama onu sadece dıştan görme şansına sahip olduk. Rehberimizin de dediği üzere Siena'daki örnek daha özel ve güzelmiş. Ben de öyle olduğunu sanıyorum. Zira Floransa'daki yapının ne kadar büyük olduğu ile ilgilenmişler (Medici'ler), içsel durum o kadar da önem kazanmamış.
Neyse kapılara gelelim. Gezdiğimiz birçok Ortaçağ kasabası ''Montepulciano'', ''Montalcino'', ''San Gimignano'' vs. kısa süreli gezintimiz sonrasında kapılarındaki tokmaklarla fotograflarımda yer aldı.
İtalyanların devraldıkları miraslarına sonuna kadar sahip çıkmaları, tarihsel değerlerine inanılmaz derecede önem vermeleri, biz Türklerin son dönemde maruz kaldığımız tartışmalarla içimizin kanamasına yol açsa da bu bilince sahip olmanın sade ve sadece eğitimsel ve kültürel düzeyde olduğuna inancımızı bir kez daha pekiştirdi. Bu ayrı bir yazı konusu... Hep yazıklanmak bizim kaderimizde var herhalde...
Kapılar... İşte bu bile değer vermenin bir göstergesi...