TOSCANA GEZİSİ 3.. SUPERTUSCAN'LAR GERÇEKTEN SÜPER!!!
Yudumluk
Yayın Tarihi: 19.10.2010
TOSCANA GEZİSİ 3.. SUPERTUSCAN'LAR GERÇEKTEN SÜPER!!!
Gezimizin ikinci büyük sürprizi Tenuta di Castelgioconda'da geçirmiş olduğumuz şarap ve yemek eşleşmesi oldu.
250-400 arası rakımı ile 815 hektarlık bu inanılmaz bölge Frescobaldi şarap imparatorluğunun Toscana'daki 6 bölgesinden sadece biri.
Bu bölgeler:
Castello di Nipozano - 240 hektar
Castello di Nomino - 108 hektar
Tenuta di Castiglioni - 513 hektar
Costa di Nugola - 127 hektar
Santa Maria
Tenuta di Castelgioconda - 815 hektar
Toprak parçası olarak düşünüldüğünde 815 hektar arazinin nedenli büyük olduğunu muhteşem Moltacino Kasabası'ndan geçerek bu malikanenin yolunu tuttuğumuzda tur otobüsümüzün daracık yollarda kaybolduğunu farkedince anladık. Nitekim akşam yemeğimize bir saat gecikme ile malikaneden yollanan servis aracı sayesinde yetişebildik.
Şimdi düşündüğümde gerçekten hepsine değmiş. O alacakaranlıkta gizemli bahçedeki hoşgeldin karşılaması, uçsuz bucaksız Toscana manzarası eşliğinde kaz ciğerli Terin, soslu kabak çiçeği kızartması, tavşan etli pane, köpüklü İtalyan şarabı ile bütün yol tedirginliğimizi bertaraf etti. Bahçenin her tarafında yanan mumlar hafif isli kokuları ile taştan yapılmış malikanenin görkemli silueti, bizleri Ortaçağ atmosferine öyle bir taşıdı ki kendimizi çok özel hissettik.
Tek üzüntümüz bir saatlik gecikme sebebiyle kuralcı Avrupalıların (biraz da turistlere hava atmak için) programa uymak adına mahzenleri gezdirmemiş olmaları.
Burada yemek eşliğinde üç çeşit şarap tadımı yaptık.
-Campo Al Sassi- 2008 (Rosso di Montalcino)... Klasik DOCG statüsünde, hafif içimli Sangiovesse üzümünden yapılmış bir giriş şarabı.
-Castelgiocondo-2005 (Brunello di Montalcino)... Yine DOCG statüsünde Sangiovesse üzümünün o bölgede Brunello adı altında üretilen klonu. Oldukça gövdeli, damakta uzun, klasik dengeli bir Brunello.
-Lamaione-2005... IGT... %100 merlot üzümünden üretilmiş bu Supertuscan gecenin büyük sürprizi idi. Uzun zamandır burnu çiçek bahçesi kokan, adeta bir parfüm gibi kokladığım, çok zengin ve aromatik bir şarap ile karşılaştım. Hatta o kadar fazla koklamışım ki turdaki arkadaşlarımız arasında espri konusu oldu. Bu kadar güçlü denetim sistemlerinin olduğu şarap bölgesinde herhangi bir art niyet aramadan bu şarabın hem aromalarına, hem bukelerine şapka çıkarttım. Henüz genç içimli olduğu için çok yoğun bir gövde ve uzun bir kapanışın olmaması bu güzel şarabın hala bir miktar sepaj sorunları olduğunu göstermekte.
Yine de Toscana'dan geriye baktığım zaman daha henüz değinmediğim Chianti'ler ve klasik Toscana şarapları dışında bu IGT statüsündeki Supertuscanlar beni çok etkiledi. Dünya piyasasında yeralmak kimi zaman bu işi iyi yapanların (Fransızlar) çizdiği yoldan gitmektir. Amerika'yı yeniden keşfetmenin anlamı yok!...
Ama Supertuscanlar gerçekten Amerika'nın yeniden keşfi gibi...